Revizyon Cerrahileri
Revizyon Cerrahileri
Bariatrik cerrahi, obezite tedavisinde kritik bir rol oynar. Bu cerrahi müdahale, diyet ve egzersizle kilo veremeyen bireyler için hayat değiştirici bir çözüm sunar. Obeziteyle mücadele eden kişilerin karşılaştığı tip 2 diyabet gibi kronik sağlık sorunlarına da olumlu etkileri vardır. Ancak bazı durumlarda ilk ameliyatın yeterli olmadığı görülebilir. İşte bu noktada revizyon cerrahileri devreye girer. Bu tür ameliyatlar, hastanın durumuna yeniden müdahale edilmesini gerektirir. Eğer hasta istenilen kilo hedefine ulaşamaz ya da tekrar kilo alırsa, revizyon cerrahisi uygulanabilir.
Revizyon Cerrahisi Neden Uygulanmaktadır?
Revizyon cerrahisi, bazı obezite ameliyatlarının istenilen sonucu verememesi durumunda uygulanan bir yöntemdir. Obezite cerrahisi geçiren hastaların bir kısmı, ameliyat sonrası ilk 18 ay içinde fazla kilolarının sadece yarısından azını kaybedebiliyor. Bu durum, cerrahi işlemin başarısız olduğuna işaret eder.
- Hastanın ameliyat sonrası yetersiz kilo kaybı yaşaması.
- Kilo verildikten sonra tekrar kilo alınması.
Bu gibi durumlar, revizyon cerrahisinin gerekli olduğunu gösterir. Bariatrik cerrahlar, başarısız olan restriktif cerrahi işlemleri, daha etkili olan başka yöntemlere çevirebilir. Bu çevirme işlemi sırasında tercih edilen yöntemler şunlardır:
- Malabsorbtif yöntemler: Vücudun besin emilimini azaltır.
- Kombine yöntemler: Hem besin emilimini azaltır hem de mide hacmini kısıtlar.
Revizyon cerrahisi, hasta için yeni bir başlangıç ve daha etkili bir tedavi yolunu temsil eder.
Hangi Hastalar Revizyon Cerrahisi Yaptıramaz?
Bariatrik cerrahi sonrasında bazı hastaların durumu, revizyon cerrahisi gerektirecek şekilde değişebilir. Ancak her hasta bu tür bir ikinci müdahaleye uygun değildir. Özellikle bazı belirli durumlar revizyon cerrahisi için engel teşkil eder. Bu kriterler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Madde kullanımı devam eden bireyler,
- Yeme bozukluğu teşhisi konulmuş hastalar,
- Gerekli vitamin ve beslenme desteğini kabul etmeyen kişiler,
- Medikal tedaviye rağmen reflü şikayetleri devam eden hastalar.
Bu gruplardaki bireyler, genellikle revizyon cerrahisi için uygun aday olarak kabul edilmezler. Nedeni ise, bu durumların cerrahi müdahalenin başarısını olumsuz etkileyebilmesidir. Her hasta, revizyon cerrahisine yönelmeden önce detaylı bir değerlendirme sürecinden geçirilmelidir. Bu süreç, hem cerrahi riskleri azaltır hem de hastanın sağlık durumuna en uygun tedavi yöntemini belirler.
Revizyon Cerrahisinin Süreçleri
Revizyon cerrahileri, obezite ameliyatı sonrası bazı hastalar için gerekli hale gelebilir. Bu süreç, hastanın ilk ameliyatından alınan sonuçlara ve mevcut sağlık durumuna göre şekillenir. İlk olarak, hastanın revizyon cerrahisine uygunluğu değerlendirilir. Bu değerlendirme, hastanın geçirdiği ameliyatın başarısız olup olmadığı ve başarısızlığın nedenlerine odaklanır. Hastanın fiziksel durumu yanı sıra psikolojik sağlığı da bu süreçte önemli bir yer tutar. Psikiyatrist veya psikolog, hastanın mental durumunu incelerken, diyetisyen de beslenme alışkanlıklarını gözden geçirir.
Revizyon cerrahisi öncesi süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Hastanın fiziksel ve psikolojik durumunun kapsamlı bir değerlendirilmesi yapılır.
- Hastanın yeme içme alışkanlıkları ve psikolojik durumu incelenir.
- Hastaya gerekli testler uygulanır. Bu testler arasında;
- Kan tetkikleri
- Endoskopi
- Solunum fonksiyon testleri
- Anestezi değerlendirmesi
Revizyon Cerrahisi Yöntemleri Nelerdir?
Revizyon cerrahisi, ilk obezite ameliyatı sonrasında yeterli sonuç alınamayan veya yeniden kilo alma gibi sorunlar yaşayan hastalara uygulanan bir dizi işlemdir. Bu prosedürler, hastanın mevcut durumuna özel olarak planlanır ve uygulanır. Revizyon cerrahisinin temel amacı, kilo verme sürecini yeniden başlatmak ve sağlık sorunlarını minimize etmektir.
Mide Bandı Revizyonu
- İlk müdahale olarak mide bandı uygulanan hastalarda başarısızlık durumunda revizyon cerrahisi gündeme gelir.
- Bu süreçte, mide bandı çıkarılır ve hastanın durumuna göre uygun bir obezite cerrahisi yöntemi belirlenir.
Mide bandı revizyonunda, hastanın beslenme alışkanlıkları ve vücut yapısına göre en uygun yöntem seçilir. Bu, hastanın sağlık durumunun iyileştirilmesi ve kilo verme hedeflerine ulaşması için kritik bir adımdır.
Gastrik Bypass Revizyonu
- Gastrik bypass ameliyatı sonrası mide ile bağırsak arasındaki geçişin genişlemesi gibi sorunlarla karşılaşılabilir.
- Bu durumda, endoskopik yöntemlerle geçiş yolu daraltılır, bu sayede gıdaların midede daha uzun süre kalması sağlanır.
Gastrik bypass revizyonunda, hastanın mide ve bağırsak yapısının yeniden düzenlenmesi esas alınır. Böylece, hastanın daha uzun süre tokluk hissi yaşaması ve kilo kontrolünün sağlanması hedeflenir.
Tüp Mide Revizyonu
- Tüp mide ameliyatı sonrasında istenilen kilo kaybı sağlanamadığında ya da mide genişlediğinde, revizyon cerrahisi gerekebilir.
- Bu süreçte, yeniden tüp mide ameliyatı yapılabilir veya farklı bir teknik tercih edilebilir.
Tüp mide revizyonu, hastanın mevcut durumuna göre özel olarak planlanır. Bu sayede, hastanın kilo verme süreci yeniden başlatılır ve sağlıklı bir yaşam tarzına adım atılmasına yardımcı olunur.
Duodenal Switch Ameliyatı
Duodenal switch, özellikle yüksek vücut kitle indeksine sahip hastalar için tercih edilen bir yöntemdir. Bu ameliyat, onikiparmak bağırsağının ayrılması ve ince bağırsağın yeniden düzenlenmesi ile gerçekleştirilir. Bu yöntemle, yiyeceklerin bağırsaklarla daha az temas etmesi sağlanır, böylece kilo verimi hızlanır.
Transit Bipartisyon Ameliyatı
Transit bipartisyon, özellikle diyabetli obez hastalar için uygulanan bir yöntemdir. Bu ameliyat ile;
- Mide çıkışına ince bağırsağın bir bölümü bağlanır.
- Gıdaların bir kısmı doğrudan bağırsağın dışına yönlendirilir.
Bu yöntem, hem kilo kaybını hızlandırır hem de kan şekeri kontrolünü sağlar. Diyabetli hastaların insülin ihtiyacının azalması bu yöntemle mümkün olabilir.
Revizyon cerrahisi, obezite tedavisinde önemli bir rol oynar. İlk ameliyat sonrası karşılaşılan sorunlar veya hedeflere ulaşılamaması durumunda, hastanın durumu ve ihtiyaçlarına göre uygun bir revizyon yöntemi belirlenir. Bu süreç, hastanın sağlıklı bir kiloya ulaşmasını ve bu kiloyu korumasını sağlamak için kritik öneme sahiptir. Revizyon cerrahisi, bireyin yaşam kalitesini artırmak ve uzun vadeli sağlık hedeflerine ulaşmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilir.
Revizyon Cerrahisi Sonrası Riskler
Revizyon cerrahileri, obezite ameliyatları sonrası bazı durumlarda gerekli olabilmektedir. Bu tür ameliyatlar, ilk cerrahi müdahaleye kıyasla belirli riskleri barındırır. Revizyon cerrahisinin ana amacı, hastanın kilo verme sürecini desteklemek ve olası sağlık sorunlarını gidermektir.
Revizyon cerrahisi sonrasında karşılaşılabilecek riskler şunlardır:
- Kanama: İlk ameliyata göre risk oranı biraz daha yüksek olabilir.
- Enfeksiyon: Steril ortam ve doğru bakım ile bu risk minimize edilebilir.
- Dikiş sorunları: Dikkatli takip ve doğru cerrahi tekniklerle bu risk azaltılabilir.
Hastalar, revizyon cerrahisi sonrası dönemde, başarılı bir iyileşme süreci için belirli adımları takip etmelidirler. Öncelikle, doktorların önerdiği diyet ve beslenme düzenine uyulmalıdır. Ayrıca, düzenli kontroller ve takipler, iyileşme sürecinin doğru şekilde ilerlemesini sağlar. Fiziksel aktivite, iyileşme sürecinde kademeli olarak artırılmalıdır. Bu sayede, vücudun kendi iyileşme kapasitesi desteklenir.
Sonuç olarak, revizyon cerrahisi, obeziteyle mücadelede önemli bir rol oynar. Hastalar, ameliyat sonrası dönemde doktor tavsiyelerine sıkı sıkıya uymalıdır. Bu yaklaşım, hastaların daha sağlıklı ve dengeli bir yaşama kavuşmalarını sağlar.
DESC: Revizyon cerrahisi, kilo verme hedeflerine ulaşamayan bireyler için yeniden müdahale sağlayarak obezite tedavisini destekler.